Komrat – Gagauzya, Moldova Cumhuriyeti
6 Mayıs 2025 günü, Komrat şehrindeki Atatürk Türk Kütüphanesi, baharın gelişini kutlayan Hederlez Bayramı’na ev sahipliği yaptı. Etkinlik, Gagauz kültürü ile Türk geleneklerinin iç içe geçtiği zengin anlatımlar, ritüel sunumları ve akademik konuşmalarla dolu unutulmaz bir gün sundu.
Ritüellerin Bilgeliğiyle Gelen Hıdrellez
Aksaray Üniversitesi El Sanatları Öğretim Görevlisi Deniz Gümüş, konuşmasında çocukluk anılarından başlayarak Hederlez’in Anadolu’daki ritüelistik boyutlarını dinleyicilerle paylaştı. Gümüş’ün anlattığına göre, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına dilek yazılı ya da çizimli kâğıtlar bırakılır. Bu dilekler, sabahın erken saatlerinde bir suya bırakılarak doğanın enerjisiyle gerçekleştirilmesi umulur. Gül ağacı, su ve ateş; arınmayı, dileklerin kabulünü ve hayat enerjisini temsil eder.
Gümüş ayrıca çocukluğunda mahallede ateş yakıp, dilek dileyerek ateşin üzerinden atladıklarını ve bu sıralarda içlerinden bir arzuyu geçirdiklerini anlattı. Bu uygulamanın hem fiziksel hem manevi bir temizlik anlamı taşıdığına değindi. Gül ağacı dibine yerleştirilen tuğlaların kırılması, kötü ruhların kovulması ve yeni yılın bereketli geçmesi için yapılan diğer ritüeller de ilgiyle karşılandı.
Etimolojiden Kültürel Kesişmelere: Prof. Dr. Şükrü Baştürk’ün Sunumu
Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Şükrü Baştürk, Hederlez’in kökenine dair kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi. Hıdrellez kelimesinin Hızır ve İlyas isimlerinin birleşiminden doğduğunu; bu kutlamanın ise Türk, Balkan, Ortodoks ve İslam kültürlerinin ortak paydasında var olduğunu vurguladı. Baştürk, bu bayramın Mezopotamya’daki Hititler’e kadar uzandığını ve 6 Mayıs’ta Ülker takımyıldızının gökyüzünde belirmesiyle ilişkilendirildiğini anlattı.
Ayrıca Hıdrellez’in sadece mevsimsel bir geçişi değil; doğa, inanç ve toplumsal dayanışmayı da simgelediğini ifade etti. “Anadolu’da Hızır gibi yetiştin” deyiminin, yardımseverlik kültürünün dildeki yansıması olduğunun altını çizdi. Hıdrellez’in, Gagauzya’da Aziz Yorgi Günü ile birleşerek benzersiz bir kültürel sentez yarattığını belirtti.
Gagauz Perspektifi: Halk Hafızasından Hederlez
Etkinlikte söz alan Atatürk Kütüphanesi görevlisi Praskovya Kara, Gagauz halk anlatılarına dayanan Hederlez legendasını paylaştı. Bir çobanın koyunlarını korumak için dua ettiği anda ortaya çıkan atlı figür, Gagauz folklorunda Hızır’ın ya da Aziz Yorgi’nin kişileşmiş hali olarak yorumlandı. Kara, geçmişte Hederlez günü sabahında çocukların şifalı otlarla kaynatılmış suyla yıkandığını ve sabah ezanından önce güne başlama ritüelini canlı bir dille anlattı.
Ayrıca geleneksel “horu” oyunlarının, köy meydanında yapılan güreş müsabakalarının, gençlerin tanışma ve eş seçme geleneğinin öneminden bahsetti. Etkinliğin sonunda Praskovya Hanım, “Bu adetler bizim için pahalı. Onları kaybetmeden gelecek nesillere aktarmalıyız” dedi.
Kültürlerarası Etkileşim ve Ortak Hafıza
Etkinlik boyunca yapılan sunumlar, Gagauzlar ile Türkler arasındaki ortak kültürel bağların ne kadar derin olduğunu ortaya koydu. Gerek folklor, gerekse ritüellerde görülen benzerlikler; Gagauzya’nın bir köprü kültürü olarak yerini pekiştirdi. Özellikle Hıdrellez ve Aziz Yorgi kutlamalarının aynı tarihte gerçekleşmesi, bu iki kültürün kaynaşmasına vesile olan önemli bir sembol olarak ele alındı.
Sonuç
Komrat’taki Hederlez kutlaması, sadece bir bahar bayramı olmanın ötesinde, kültürler arası diyalog, kolektif hafıza ve gelecek kuşaklara aktarılacak değerler üzerine anlamlı bir düşünme zemini sundu. Atatürk Türk Kütüphanesi’nin bu ev sahipliği, Gagauz halkının kültürel mirasını koruma ve tanıtma çabasının güzel bir örneği olarak hafızalara kazındı.