Kızılay çadırları tartışması! Ahbap ve Kızılay’dan peş peşe açıklamalar

25

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgede başta barınma ihtiyacı olmak üzere yaraların sarılması için çalışmalar devam ederken, Ahbap’ın Kızılay’ın iştiraki olan şirketten parayla satın aldığı çadırlar tartışma konusu oldu. Önce Ahbap ve kurucusu Haluk Levent’ten, ardından da Kızılay Başkanı Kerem Kınık’tan ortaya çıkan iddialara ilişkin peş peşe açıklamalar geldi. Haluk Levent açıklamasında söz konusu çadırların AFAD’a verildiği yönündeki tartışmaya da açıklık getirdi. Muhalefet partisi temsilcileri söz konusu satış nedeniyle Kızılay’a tepki gösterdi. Levent yaptığı açıklamada, “Orada bir muhasebe var. Kızılay’dan barbunya, konserve aldık” dedi. Kızılay’dan basında çıkan iddialar hakkında yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Kızılay’ın desteklerle ayakta durduğuna dikkat çekildi. Açıklamada Kızılay çatısı altında faaliyet gösteren grupların işlevlerine dikkat çekilirken “Kızılay Derneği, kamu maliyesinden herhangi bir bütçe desteği almamaktadır; vergilerle oluşturulan kamu bütçesi Kızılay’a aktarılmamaktadır” ifadelerine yer verildi

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede bina enkazları ile depremzedelere yönelik çalışmalar devam ederken, depremin 3’üncü günü “Kızılay AHBAP’a çatır sattı” iddiası gündem oldu. Tartışma konusu olan iddiaya ilişkin AHBAP Derneği ve kurucusu Haluk Levent ile Kızılay Başkanı Kerem Kınık‘tan peş peşe sosyal medya hesaplarından açıklamalar geldi.

 

AHBAP: KIZILAY ÇADIR VE TEKSTİL A.Ş. İLE SÖZLEŞME YAPIP, DEPREM BÖLGESİNE GÖNDERDİK

Tartışmalara ilişkin ilk açıklama AHBAP’tan yapıldı:

“6 Şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, Derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.

Ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.

O tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. En erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi. Arkadaşlarımız, Kızılay’ın iştirakinde olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş ile görüşme gerçekleştirdiler. Ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik. Çadırlar 2 bölgeden gelecekti.

Erzincan’dan 1232 adet (8 TIR) çadır öncelikle en yakın şehirler olan Adıyaman ve Kahramanmaraş’a; Ankara’dan da 918 adet (8 TIR) çadır Hatay’a gönderilmek üzere 10 Şubat’ta yüklendi ve aynı gece dağıtıldı.

AFAD ile temasa geçildi ve çadırların dağıtımını yapma konusunda bilgi verildi. Ayrıca 5-6 gün sonrasına teslim edilecek çadırlarla ilgili görüştüğümüz diğer firmalara da çadır siparişi verildi ve satın alındı. Tüm detaylar ve raporlamalar periyodik olarak yayınlayacağımız denetim raporlarında kamuoyu ile paylaşılacaktır.”

 

AHBAP’ın açıklamasının ardından tartışmalara bir yanıt da dernek kurucusu Haluk Levent’ten geldi. AHBAP’ın açıklamasını alıntılayan Haluk Levent, şu ifadeleri kullandı:

“Her şey burada arkadaşlar. Biz o akşam herkes can derdinde soğuktan donarken ‘bu çadırları satın almalı mıyız ya da almamalı mıyız?’ lüksüne sahip değildik olamazdık da. Ve satın alıp bölgeye gönderdik. Yaptığımız her işlem kanuni ve doğru. Ve Kızılay yetkilileri bana ‘bu toplanan paralarla hammadde ve kumaş satın alınıp tekrar Çadır üretilip vatandaşa ücretsiz olarak dağıtılıyor’ dediler. Bilginize. Tüm süreç böyle yaşandı.

Hepinizi anlıyorum. Neden önceden siz açıklamadınız diyorsunuz bunu da anlıyorum. Bir eksiğimiz varsa yakında denetim raporlarında görünecekti. Ben en başta bu bölgede acı çekenleri düşünmek zorundayım. Bugün olsa inanın aynasını yapardık. Eleştiriliyoruz. Sizin canınız sağ olsun.”

Haluk Levent, çadırların AFAD’a verildiği yönündeki iddialara ilişkin de şunları söyledi: “Anlaşılmayan bir tek şey var. Hemen yazayım. Biz çadırları Kızılay’dan alıp AFAD’a vermedik. AFAD yer gösterdi biz çadır kentler kurduk. Kalanı evlere köylere dağıttık. Tek tek görüntüledik.”

 

TÜRK KIZILAY GENEL BAŞKANI: İŞBİRLİĞİ AHLAKİ, AKILCI VE YASALDIR

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık da sosyal hesabından yaptığı paylaşımda, Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’nin Türkiye Kızılay Cemiyeti’nin bir iştiraki ve 12 ay kesintisiz üretim yapan dünyanın sayılı afet çadırı üreticilerinden biri olduğunu kaydetti.

Kızılay’ın Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) çerçevesinde belirlenen asgari çadır stok seviyesini garanti ettiğini belirten Kınık, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca, barınma hizmet kümesi sorumlusu olan AFAD’ın kendisinden tedarik etmek için sipariş verdiği sayıda çadırı istenilen zamanda imal eder. Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların taleplerini üretir. Satışlardan elde ettiği gelirleri Kızılay’a aktarır, Kızılay da afetler için gerekli olan çadır ve sair insani yardım malzemelerini ürettirerek depolar ve ihtiyaç anında vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtır.

AHBAP Derneği de Kızılay’ın yurt dışı bir kuruluş için ürettiği logosuz 2050 çadırı afetin ilk günlerinde Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’den maliyetine tedarik ederek AFAD’ın gösterdiği yere sevk edip depremzedelerin hizmetine sunmuştur. AHBAP Derneği’nden aldığı kaynağı çadır hammadde tedariki için ayırmış ve üretilecek çadırları da Kızılay aracılığı ile ücretsiz olarak depremzedelerin istifadesi için planlamıştır.

Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş., gerek günlük yaklaşık 1000 çadır imali gerekse ithalat ve yurt içi fason imalat ile AFAD’a barınma desteği vermeye devam etmektedir. AHBAP Derneği ve Türk Kızılay işbirliği ahlaki, akılcı ve yasaldır. Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir.

Şimdiye kadar afet bölgesinde AFAD 337 bin 727 çadır kurmuş ve ilave 100 bin çadırı da kurmaya devam etmektedir. Kızılay öz kapasitesini (54 bin 70) AFAD’a teslim etmiş ve tesislerinde AFAD için imalata kesintisiz devam etmektedir. Çadır kentlerde 1 milyon 350 bin 908 vatandaşımız barınmaktadır. Çadır imalatımız 7 gün 24 saat devam ediyor.”

SİYASETİN DE GÜNDEMİNDE

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Kimin malını kime sattınız? İnsanlar sokakta çaresizce çadır beklerken, Kızılay çadır satışı yapamaz. O çadırlar ücretsiz olarak bölge halkına ulaştırılmalıydı. Bunun adı iş bilmezliktir, akıl tutulmasıdır. Ülkemiz ve asil milletimiz bunu hak etmiyor.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Tüm diğer eksiklik ve aksaklıkların yanında Kızılay’ın, sivil toplum kuruluşlarına çadır satarak bir ticarethane gibi çalışması akıl ve izanla bağdaşmamaktadır. Bu ülkede, depremzedeye çadır dağıtmakla mükellef olan bir kadim yardım müessesesi, depremde vatandaşlarımız ‘Çadır, çadır’ diye bağırırken, başka kuruluşlara çadır satmaktadır, ticari işlem yapmaktadır. AK Parti döneminde devlette yönetim krizinin nerelere geldiğini, bu zihniyetin devleti nasıl tahrip ettiğini en acı bir şekilde ortaya koymaktadır.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu: Kızılay’ın Olağanüstü Hal ilan edilen deprem felaketinin ardından elindeki çadırları ivedi olarak sahaya sevk etmek yerine bir başka kuruluşa satarak yönlendirmiş olması ne afet yönetiminin hedefine ne de etik/hukuki değerler sistemine uygundur. Kızılay gibi devletin ve halkın birleştirici gücü olma özelliğine ulaşmış bir kurumun sorumluluğunu ve AFAD’ın depremin ilk saatlerinden itibaren Kızılay’ın elindeki çadırları acil temin/organize/sevk etme görevini de ortadan kaldırmayacaktır. İYİ Parti bu konuda gerekli tüm detaylı incelemeleri yaparak milletimizle paylaşacaktır.

“GIDA DA SATIN ALDIK”

AHBAP’ın kurucusu, sanatçı Haluk Levent, Fox TV’de İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı.

“Biz dört yıldır AFAD’la iş birliği halindeyiz. Çok güzel bir şekilde organize olduk. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtik” diyen Haluk Levent “AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan” diye konuştu.

“Depremin ikinci günü çadır bulamadık. Birkaç arkadaşımız var, geceleri çıkıyoruz. Yetişilemeyen birçok yer var, oralara aileleri teselli etmeye gidiyoruz” diye sözlerini sürdüren Haluk Levent şu ifadeleri kullandı:

“Enkazdan hâlâ ses geliyor. İnsanlar dışarıda yağmurda donuyor. Ben o sırada çadır bulamamışım, çadır yok. Arkadaşlar Kızılay’ın internet sitesinden çadır sattığını görmüşler. Hatta Ankara Eczacılar Odası da almış. Biz niye almayalım? Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2050 çadır var. Kızılay’ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor. Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım. 20 bin tane de olsa alacaktım. Fiyatı uygun mu? Uygun. Biz 19 küsur bin liraya alabildik. Biraz indirim yaptırabildik. 19 küsur bin, artı KDV, artı nakliye, bunlar 22 bin liraya gelebiliyor. Ben geçen yıl Fransa’dan helikopter getirdim 1 milyon Euro verdim, çok da iyi çalıştı, devlete ben stopaj olarak 200 bin Euro verdim. Devletin hizmetine verdiğim halde. Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var. Kızılay’dan barbunya, konserve aldık. Muhatap ben miyim? Bir dakika bile önemli. Kızılay yönetimi karar alır, parayı iade eder. Onu ben bilemem.”

KIZILAY’DAN AÇIKLAMA: KIZILAY, BÜTÇE DESTEĞİ ALMAMAKTA

Kızılay’dan basında çıkan iddialar hakkında yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Kızılay’ın desteklerle ayakta durduğuna dikkat çekildi. Açıklamada Kızılay çatısı altında faaliyet gösteren grupların işlevlerine dikkat çekilirken “Kızılay Derneği, kamu maliyesinden herhangi bir bütçe desteği almamaktadır; vergilerle oluşturulan kamu bütçesi Kızılay’a aktarılmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

Kızılay’dan yapılan açıklama şöyle:

“Türkiye Kızılay Derneği 155 yıllık bir iyilik hareketidir. Kuruluşundan bugüne kadar hayırsever milletimizin desteği ile varlığını sürdürür. Ancak, bağışçı davranışlarındaki değişimler tüm dünyadaki Kızılay-Kızılhaç Dernekleri gibi Kızılay’ın da insani yardım bütçesini biçimlerken zorlandığı ana sorunlardan biridir. Cumhuriyet hükümetleri bu sorunu görerek Kızılay’ı düzenli gelir imkanına kavuşturmayı zaman zaman hayata geçirmişlerdir. Mustafa Kemal Atatürk Afyonkarahisar Maden Sularının imtiyazını Kızılay’a bırakarak bir “akara” sahip olmasını sağlamıştır. Ardından gelen hükümetler de röntgen filmlerinin, sıtma ilaçlarının tekelini Kızılay’a bırakarak bu akarı günün şartlarına göre geliştirmişlerdir.

Ancak, gelinen aşamada Kızılay’ın düzenli akarı olarak sadece Maden Suyu imtiyazı kalmış, diğer imtiyazlar tek tek ortadan kaldırılmıştır. Oysa Kızılay’ın insani yardım operasyonları geçmiş ile kıyas edilemeyecek bir büyüklüğe ulaşmıştır. Kızılay, 2022 yılında dünya üzerinde 45 milyondan fazla insana yardım ulaştıran “küresel bir insani yardım aktörü” haline gelmiştir.

Kızılay, tahmin edilebilir ve sürdürülebilir finansman ihtiyacını karşılamak için yönünü geçmişe dönmüş, oradan temelini aldığı “AKARET” kültürüyle, yüzde yüz sermayesi Kızılay’a ait olan Yatırım Grubunu oluşturmuştur.

Kızılay Derneği, insani yardım operasyonlarına odaklanırken, Kızılay Yatırım Grubu da bu operasyonların finansmanını sağlamak üzere uzmanlaşmıştır. Son günlerde yaşanan gelişmeler ve ortaya atılan iddiaların kaynağı bu dönüşümü bilmemekten kaynaklanmaktadır.

Kızılay Derneği, kendisine bağışlanan her bir kuruşu ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Bu bağışlarla insani yardım malzemesi tedariğini ise bu alanda uzmanlaşmış Kızılay Yatırım Grubu üzerinden yapılmaktadır. Böylelikle daha fazla insana ulaşma imkanına ve sistemin sürdürülebilirliği imkanına kavuşmaktadır.

Kızılay Çadır-Tekstil Grubu asli görev olarak Kızılay Derneği’nin “Barınmaya Destek” fonksiyonu gereği çadır stoklarını hep aynı miktarda tutmakla sorumludur. Bu sorumluğunun ardından ise ülkemizde ve dünyada kendisinden talep eden kurum ve kuruluşlar için ücreti mukabili çadır üretimi yapmaktadır. Bunların arasında BM kuruluşları, AFAD, Bakanlıklar, STK’lar sayılabilir. Çadır-Tekstil Grubu, bu süreçten ürettiği tüm değeri Kızılay Derneğine aktarmakta ve bu girdi insani yardım çalışmalarında kullanılmaktadır.

Kızılay Lojistik Grubu ise afet, insani yardım, savaş lojistiğinde uzmanlaşmış uluslararası insani yardım sektörünün en büyük lojistik firmalarından biridir. Bu grup, aynı Çadır-Tekstil Grubunda olduğu gibi öncelikle Kızılay Derneği’nin saha operasyonlarını yürütmek ve ihtiyacı doğrultusunda Kızılay Derneği’ne gıda maddeleri temin etmekle yükümlüdür. Bu çalışmasının ardından da diğer talep edenlere hizmet üretmektedir. Hazır Gıda, Kuru Gıda, Hijyen Setleri, Mutfak Setleri gibi insani yardım malzemelerini BM, STK vb.lerine tedarik ederken, ürettiği tüm değeri yine Kızılay Derneği’ne aktarmaktadır.

Aynı şekilde, Kızılay Sistem Yapı Grubu da öncelik “Kızılay Derneğinde” olmak üzere talep eden tüm kurum ve kuruluşlara “yerleşim sistemleri” yapan bir şirkettir. Bu şirket de ürettiği değerin tamamını Kızılay’a aktarmaktadır. Kamuoyunun bir süredir tartıştığı başlıklar Kızılay Derneğiyle ilgili değil Kızılay İştirakleriyle, onlardan hizmet talep eden kurum ve kuruluşlar arasındaki ilişkilerdir.

Kızılay Derneği, Türkiye Afet Müdahale Planının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmek için var gücüyle sahadadır. 5 bin Kızılaycı ile 10 il 65 ilçe 834 Nokta’da paydaşları ile birlikte yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımıza üç öğün ÜCRETSİZ BESLENME HİZMETİ SUNMAKTA, Kızılay Lojistik de tüm bu dev operasyona destek vermektedir.

Kızılay bunun yanı sıra afet bölgesindeki kan ihtiyacının karşılanması, mobil sağlık ekipleriyle birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesi, psikolojik ilk yardım bağlamında psikososyal hizmetlerin desteklenmesi, açtığı ücretsiz mağazalarla afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması gibi hizmetleri tamamen kendisine yapılan bağışlarla karşılamaktadır.

Kızılay Derneği, kamu maliyesinden herhangi bir bütçe desteği almamaktadır; vergilerle oluşturulan kamu bütçesi Kızılay’a aktarılmamaktadır.”