İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, TBMM’de görüşmeleri süren Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi üzerine TBMM’de partisi adına konuştu. Subaşı, “Futbol özerklik ister, Kanun teklifinde Bakanlığa sağlanan yetkilerle özerkliği zedelenmiştir. Oysa futbolu paydaşları yönetmek durumundadır. Spor siyasetin dışında tutulmalıdır” dedi.
Anonim Şirket Modelini 90’larda Uyguladık
TBMM’de görüşmesi süren Spor Yasası teklifinin 21. Maddesi hakkında İYİ parti adına bir konuşma yapan Hasan Subaşı, Kanun teklifinde önerilen şirket modelini Antalyaspor’da başkanlık döneminde 90’lı yıllarda gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, o döneme ilişkin şunları dile getirdi:
“Bir gün yöneticiler geldi; ‘Bu kulübü ya kayyuma teslim edeceğiz ya da Belediye Başkanı olarak teslim alacaksınız’ dediler. Ben de sorumluluk sahibi biri olarak ve bir şehremini sıfatıyla kabul etmek zorunda kaldım ve dokuz yıl Kulüp Başkanlığı yaptım. Kulübü, siyasi çekişmelerin ve siyasetin dışına çıkarabilmek için Antalya’da ne kadar kulüp başkanlığı yapmış kişi varsa hepsini davet ettim. ‘Yönetim kurulumda yer alır mısınız?’ diye sorduğumda hemen hemen hepsi yönetim kurulunda yer almışlardı.
Ayrıca, yine Antalya’nın tanınmış siması Gültekin Çeki’yi, Spor Bakanlığı eski Müsteşarıydı, Genel Sekreter yapmıştık. Antalyaspor Kulübü, Türkiye’nin en tertipli, intizamlı kulübü hâline gelmişti, kurumsallaşma için adımlar atmıştık. Başkanı olduğum derneği tamamen altyapıya ve amatör sporlara ayırmıştık… Kurulan Antalyaspor Vakfına da sosyal tesisleri ve yapıları kazandırmış ve işletmesini devretmiştik… Ayrıca bugün kurulmak istenen Anonim Şirket modelini 1990’lı yıllarda oluşturmuştuk. O da profesyonel takımı yönetiyordu. Bir süre sonra, Antalyaspor Kulübü hem basketbolda hem futbolda 1.Lige çıktıktan sonra Avrupa Kupası maçlarını oynamaya başlamıştı. Başarılı bir kulüp olmuştuk. Teslim ederken de Türkiye’de belki borçsuz birkaç kulüpten biriydi.
Belediye Başkanı olarak futbolla pek ilgim yoktu, ama liyakat ve kurumsallaşmaya özen göstererek intizamlı bir kulüp hâline gelmiştik, kurumsallığı sağlamıştık. Bugün yapılmak istenenin belki önemli bir bölümünü yapmıştık. Üçüncü lige düşmek üzereyken birinci ligde ve Avrupa’da futbol oynayan borçsuz bir kulüp ortaya çıkarmıştık”
Alpay ve Saffet’e teşekkür
Subaşı, Kanun teklifini hazırlayan eski milli futbolcular Saffet Sancaklı ve Alpay Özalan’a emekleri için teşekkür eden Subaşı, teklifte en önemli hususun özerklik meselesi olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“UEFA ve FIFA gibi kurumlar özerkliğe önem verir. Bu teklif ile bakanlığın vesayeti söz konusu ve kabul edilemez ve çok kere düzeltilmesi için meclise gelecektir. Futbol özerklik ister, burada Bakanlığa sağlanan yetkilerle özerkliği zedelenmiştir. Oysa futbolu paydaşları yönetmek durumundadır. Bugün Federasyon Yasası’nda da FIFA’nın, UEFA’nın kurallarında da özerkliğe çok dikkat edilir. Onun için, zannediyorum, emek çekilmiş ve bütün partilerin de katılımı sağlanmış olsa da bu hususlar, UEFA ve FIFA’nın ciddi eleştirilerine muhatap olacaktır. Bakanlığa vesayet sistemi kuracak şekilde yetkilerin verilmesi son derece sakıncalı ve Bakanlığa da denetimsiz futbol kulüplerine yardım etme keyfiyeti sorunludur bana göre”
Antalyaspor başkanımız Av. Aziz Çetin’in de itirazları var
Antalyaspor Başkanı Av. Aziz Çetin’in kendisini aradığını ve teklifle ilgili sakıncaları olduğunu dile getiren İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, bu konuda da “Futbolun paydaşlarınca yönetilmesi gerektiğini, vesayetin kabul edilemeyeceğini, şirketlerin pay almada sınırlamanın girişimi engelleyeceğini ayrıca belediyelerin yardımı engellenirken bakanlığın yardım keyfiyetinin siyasetle futbolu iç içe sorunlu hale getireceği gibi kaygıları var ki ben de aynen katılırım” dedi.
Subaşı konuşmasının son bölümünde; denetlenebilir olmak ve şeffaflık konusunda da teklifin yetersizliğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Büyükşehirler ve belediyelerin kaynak aktarmakta yasaklanırken, bakanlığın dilediğince yardım keyfiyeti, yine siyasetle futbolu çok iç içe geçirmenin izlerini taşıyor. Onun için, şeffaflığı ve denetimi sağlamak için Bakanlığın da şeffaf ve denetime önem verir olması lazım ama maalesef iktidarın ve bakanların şeffaflığı sağlamak ve denetilebilir olmak konusunda ben sınıfta kaldıklarını düşünüyorum. Kulüpleri, federasyonu Bakanlığa teslim etmişçesine yapılmış bazı hükümlerin sorunlar taşıdığı kanaatindeyim. Birliğin itirazları olacaktır, FIFA’nın ve UEFA’nın itirazlarıyla önümüzdeki zaman diliminde bu kanun yine Meclis’e gelir ve daha sağlıklı hâle gelir diye düşünüyorum. Yine de emek verenlere teşekkür ediyorum”
