Corona virüsü salgını ile IMF Türkiye’nin yüzde 5 daralırken, enflasyonun yüzde 12’ye yükselmesini işsizliğin ise yüzde 17.2’yi bulması bekliyor. Yani IMF, Türkiye’nin 2020’de Slumpflasyon’a sürüklenmesine bekliyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF), önceki gün yayınladığı “Küresel Ekonomik Görünüm” adlı raporda “Büyük Karantina” adını verdiği salgının, Büyük Buhran sonrası en yüksek küçülmeye neden olacağı tahmini yaptı. Kuruluş, küresel ekonomik büyümenin bu yıl virüs salgınının etkisiyle yüzde 3 daralacağını öngördü.
TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ SENARYO
IMF, 2020’de Türkiye’nin yüzde 5 küçüleceğini, enflasyonun yüzde 12 ve işsizlik oranının yüzde 17.2’ye çıkacağını tahmin ediyor. Sosyal medya hesabında raporu değerlendiren iktisatçı Mahfi Eğilmez, IMF’nin 2020 ve 2021 tahminlerine göre Türkiye ve İran’ın Slumpflasyon’a gireceğini dile getirdi.
Büyümenin ve hane gelirlerinin düştüğü, enflasyon ve işsizliğin ise arttığı ekonomik durumu ifade eden Slumpflasyon’un Türkiye için bilinen bir olgu olduğunu söyleyen Eğilmez, “Son olarak 2018 son çeyreğiyle 2019’un 3. çeyreği arasında Slumpflasyon olgusu yaşamıştık” ifadelerini kullandı.
2 YILLIK FATURASI 9 TRİLYON DOLAR
IMF’ye göre, salgının dünya ekonomisine 2 yıllık maliyeti 9 trilyon doları bulacak. En çok etkilenecek ülkeler ise Türkiye gibi ekonomisi turizm, eğlence ve hizmet sektörü üzerine kurulu olanlar. Gelişmekte olan ülkeler bu dönemde küresel risk iştahı azalırken sermaye akımlarında benzeri görülmemiş bir tersine dönüş, kısıtlı mali imkan gibi ek zorluklarla karşı karşıya kalacak. Durgun büyüme ve yüksek borç seviyeleriyle daha kırılgan bir durumda krize yakalanan ülkeler ise gelişmelerden daha fazla etkilenecek.
‘EKONOMİ U BİÇİMLİ TOPARLANACAK’
“IMF gibi umutsuz” olmadığını ifade eden Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, 2020 için yüzde eksi 0.5 ile 0.5 arasında bir büyüme beklediğini açıkladı. Alkin, Türkiye için 2021’de yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyüme öngörüyor. Pandemi süreci sonrası ekonomiyi değerlendiren Alkin, ulaşım, havayolu, yapı malzemeleri, otomotiv ve oto kiralama, elektronik ve eğitim gibi sektörlerinde toparlanmanın zaman alacağını vurguladı. Sağlık, bankacılık, kamu, internet, medya, uzaktan eğitim, giyim, kişisel bakım, yiyecek-içecek gibi sektörlerin ise hızla toparlanacağını öngören Alkin, otomotiv ve emlakta yavaş toparlanmanın ekonomiyi U tipi çıkışa yönlendireceği öngörüsünde bulundu.
Alkin, “Turizm döviz geliri ve istihdam açısından önemli bir sektör ama yine de milli gelire katkısı sınırlı, bu sebeple büyümeyi aşağıya çekemez. Türkiye ekonomisi hizmetlerin merkezde olduğu, sanayinin milli gelire katkısının yüzde 23 ile sınırlı kaldığı bir modele dayanıyor. Otomotivde hızlı toparlanma beklentisinin olmaması, Türkiye’nin V tipi şeklinde büyümeye geçemeyeceğinin işareti” yorumunu yaptı.