Geçtiğimiz hafta Türkiye’yi sarsan siyanürlü intihar olayı acı bir gerçeği önümüze sermişti. Maddi zorluklar yaşayan 4 kardeş, siyanürle intihar ederek yaşamlarına son vermişlerdi. Bu olayın şokunu kamuoyu henüz atamamışken bir acı haber de, Konyaaltı Siteler Mahallesi’nden geldi. 9 Kasım sabahı ikisi çocuk dört kişilik bir aile evlerinde ölü olarak bulundu. Yapılan incelemenin ardından olayın intihar olduğu ortaya çıktı. Ölenlerden ikisinin çocuk olduğu öğrenildi. Ailenin yakınları haber alamayınca eve gelen polis ekipleri, beş yaşındaki Ali Çınar, dokuz yaşındaki Ceren, 38 yaşındaki anne Sultan ve 36 yaşındaki baba Selim Şimşek’in cesedini buldu.
Bir süredir işsiz olduğu, 9 aydır kirasını ve aidatını ödeyemediği belirtilen Selim Şimşek, “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz” notunu bıraktığı ortaya çıktı. El ele tutuşan baba ve çocuklarının cesedi evin salonunda, annenin cesedi ise banyoda bulundu. Olayın siyanürlü intihar vakası olduğu belirtiliyor.
Bilgisayar yazılımcısı olan Selim Şimşek’in, bir süre önce iflas ettiği, çeşitli işlerde çalıştığı borçlarını ödeyemez duruma geldiği bilgisine ulaştık.
İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun, çaresizliğin içine sürüklenen insanların yaşamlarına son vermesi üzerinde ciddi bir şekilde düşünülmesi gereken bir olaydır.
Türkiye ekonomisinin nasıl bir girdaba sürüklendiğinin, nasıl dibe vurduğunun bir kanıtı olan bu intihar vakaları geçiştirilecek, bir adli vakaymış gibi yorumlanacak olay değildir.
17 yıldır iktidarda olan AKP’nin ekonomi kurmaylarının ortaya attığı yalanlara inanacak olursak, Türkiye’nin iktisadi ve refah düzeyi açısından güllük gülistanlık bir yer olduğunu zannedeceğiz. Halbuki kazın ayağının ne olduğunu halkımız her gün yaşayarak görüyor. “Enflasyonu düşürdük, ekonomimiz uçuşa geçti”, “İşsizlik diye bir şey yok, iş beğenmiyorlar”, “AKP döneminde yoksulluk bitti” gibi sözlerin büyük bir palavra olduğunu anlatmaya gerek yok.
AKP iktidarı ekonomiyi yönetemez hale gelmiştir. O her şeye çözüm olacağını, Türkiye’yi istikrara kavuşturacağını söyledikleri başkanlık rejiminin faturası işsizlik, yoksulluk olmuştur.
AKP iktidarı ile birlikte yıllarca devam eden işsizlik, biriken borçlar, ödenemeyen faturalar, ev kiraları halkımızın kaderi haline gelmiştir. Birilerinin vergileri sıfırlanırken, vatandaş ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünüyor. Ekonomik krizin bütün yükü vatandaşın sırtına yüklenmeye çalışılıyor. Tek istekleri, insanca, hakça bir yaşam olan insanlar, çaresizlik içinde hayatlarına son veriyor. Artık sözün bittiği, vicdanların bu yükü kaldıramadığı bir yerdeyiz.
Bu çarpık düzenin devam edemeyeceği bir gerçektir!
İşsizliğin, yoksulluğun olmadığı, insanların çaresizlikten intihar etmediği, gençlerin geleceğe umutla bakabildiği, adil bir gelir dağılımına sahip, üretenin emekçinin yüzünün güldüğü bir Türkiye için azimle mücadele edeceğiz!
AHMET KUMBUL
CHP ANTALYA İL BAŞKANI
