Küresel piyasalarda Fed’in şahinleşen politika duruşu varlık fiyatlarını etkileyen ana unsur olmayı sürdürüyor. ABD’de enflasyonun izleneceği haftada Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika faizini değiştirmesi beklenmese de karar metninde ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın konuşmasında bölge genelinde oldukça artan enflasyon baskısının ardından gelecek dönem para politikasına ilişkin ipuçları aranacak. Türkiye’de ise Borsa İstanbul rekora koşarken TCMB’nin faiz kararı ve işsizlik rakamları haftanın sıcak gündemi
Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gittikçe agresifleşen şahin duruşuyla karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler dünya genelindeki enflasyon verileri ile Türkiye ve Avrupa merkez bankasının faiz kararına çevrildi.
BORSA REKORA KOŞUYOR
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yükseliş eğilimini üst üste altıncı haftaya taşırken, haftalık bazda tüm zamanların en yüksek kapanışını da yukarıya taşıdı. Gelecek hafta ise pazartesi ödemeler dengesi, salı sanayi üretimi verileri ve perşembe Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşti.
BIST 100 endeksi banka ve holding hisseleri öncülüğünde yükselişini sürdürüyor.
Analistler, Borsa İstanbul’daki işlem gören şirketlerin oldukça ucuz olmasının yanı sıra, Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolü ve batılı devletlerle olan bazı sıkıntıların giderilmesinin pay piyasalarında karşılık bulduğunu söyledi.
Kanada ve İngiltere’nin hafta içinde Türk savunma sanayisine yönelik kısıtlamaları kaldırdığını hatırlatan analistler, Türkiye’nin bölgesinde Mısır gibi ülkelerle olan politikalarında diyaloğu öncelemesinin de piyasalar üzerindeki risk algısını azalttığını söyledi.
Öte yandan, hafta içinde açıklanan verilere göre TÜFE martta aylık yüzde 5,46, yıllık ise yüzde 61,14 arttı.
Bu gelişmelerle Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 6,29 artışla 2.393,39 puandan tamamlarken, Dolar/TL yüzde 0,44 yükselerek 14,7491’e çıktı.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB’nin politika faizini sabit bırakacağını tahmin ederken, şubatta cari işlemler hesabının 5 milyar 680 milyon dolar açık vermesini, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artmasını bekliyor.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.410 ve 2500 puanın direnç olarak takip edileceğini kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde ayrıca pazartesi işsizlik ve cuma konut satışları ile bütçe dengesi verileri takip edilecek.
ABD’DE ENFLASYON HAFTASI
Fed’in şahinleşen politika duruşu varlık fiyatlarını etkileyen ana unsur olmayı sürdürüyor. Bankanın çarşamba günü açıklanan mart ayı toplantı tutanakları ve yetkililerin sözle yönlendirmeleri ile mayıs ayı toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımına gidileceği ve aylık 95 milyar dolarlık bilanço küçültme sürecinin başlayacağı beklentileri güçlenirken, bu durum tahvil piyasasından çıkışların sürmesini beraberinde getirdi.
Daha önce bankanın yarım puanlık faiz artırımına gitmesi gerektiğini savunan Chicago Fed Başkanı Charles Evans ve Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, her ne kadar piyasadaki hareketi yatıştırmaya çalışarak “güvercin” değerlendirmelerde bulunsalar da ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,73 ile Mart 2019’dan bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Dolar endeksi ise Mayıs 2020’den bu yana ilk kez 100’ün üzerine çıktı.
Bu gelişmelerle tahvil piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in mayısta 50 baz puanlık faiz artırımına gideceği ihtimali yüzde 78’e çıktı.
Öte yandan, Rusya-Ukrayna savaşı da yatırımcıların odağında yer almaya devam ediyor.
Hafta içinde Rusya’ya yönelik ABD ve Batılı ülkeler tarafından bir süredir açıklanması beklenen yeni yaptırımlar sonrası risk algısı arttı.
İngiltere, Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın tüm varlıklarının dondurulmasına ve İngiliz firmalarının Rusya’ya tüm yeni dış yatırımlarının yasaklanmasına karar verdi. ABD ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kızlarını ve Rusya’nın önde gelen iki büyük bankası Sberbank ile Alfa Bank’ı yaptırım listesine aldı. Öte yandan Rusya’ya yeni yatırımlara da yasak getirildi.
Arz ve talep yönlü baskılarla volatilitenin sürdüğü petrol fiyatlarında ise Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) piyasaya süreceği petrol miktarını 120 milyon varil olarak duyurması ile sert düşüş yaşandı. Brent petrol, 98,3 dolara kadar gerilediği haftada, haftayı yüzde 1,9 azalışla 102,1 dolardan tamamladı.
Altının ons fiyatı şahinleşen Fed’e karşın yükseliş eğiliminde hareket ederek, haftayı yüzde 1,3 artışla 1.947,30 dolardan kapattı.
“DAHA HIZLI FAİZ ARTIŞI GEREKİYOR”
ABD’de pay piyasaları bu hafta şahinleşen Fed ve resesyon endişeleriyle satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler salı günü açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
ABD tahvil piyasaları resesyon endişesini bu hafta da fiyatlamayı sürdürdü. Bazı varlıklarda getiri eğrisi düzelse de bazılarında getiri eğrisi tersine döndü.
Öte yandan hafta boyunca Fed yetkilileri şahin açıklamalarına devam ederken, Fed Yöneticilerinden Lael Brainard, enflasyonda daha fazla yükseliş olabileceğini, bunun daha hızlı faiz artışını gerektirdiğini söyledi. Enflasyondaki yukarı yönlü risklere işaret eden Brainard, “Fed, enflasyonu düşürmek için para politikasını düzenli olarak sıkılaştırmaya devam edecek. Mayıs toplantısından itibaren de bilanço hızlı şekilde küçültülecek.” dedi.
ABD’de bu hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, ülkede fabrika siparişleri yüzde 0,5, dayanıklı mal siparişleri ise yüzde 2,1 geriledi.
ABD’nin dış ticaret açığı ise şubatta 89,2 milyar dolar oldu.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 1,27, Nasdaq endeksi yüzde 3,86 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,28 değer kaybetti.
11 Nisan ile başlayan haftanın veri takviminde, salı hazine bütçe dengesi, çarşamba Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), perşembe perakende satışlar, haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek. ABD’de piyasalar cuma günü tatil nedeniyle kapalı olacak.
AVRUPA’DA ECB’NİN FAİZ KARARI VE ENFLASYON İZLENECEK
Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa’da risk iştahını törpülemeye devam ederken, gelecek hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı ve bölge genelinde açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağına yerleşti.
ECB’nin politika faizini değiştirmesi beklenmese de karar metninde ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın konuşmasında bölge genelinde oldukça artan enflasyon baskısının ardından gelecek dönem para politikasına ilişkin ipuçları aranacak.
Öte yandan, hafta içinde açıklanan ECB toplantı tutanakları, üyelerin Ukrayna savaşı nedeniyle “stagflasyon” endişesi taşıdıklarını ortaya koydu. Görüş ayrılıklarına işaret eden tutanaklarda, üyelerin büyük kısmının mevcut yüksek enflasyon seviyesinin ve kalıcılığının para politikası normalleşmesine yönelik acil ilave adımlar gerektirdiğini belirtmesi dikkati çekti.
Tutanakların ardından ECB’nin yaz döneminde varlık alımlarını sonlandıracağı ve 3. çeyrek itibarıyla faiz artırımına gideceği beklentileri arttı.
Hafta içinde Almanya’da açıklanan verilere göre, fabrika siparişleri aylık yüzde 2,2 azalışla beklentilerin üzerinde gerilerken, Avro Bölgesi’nde ÜFE yıllık yüzde 31,4 arttı.
Bu gelişmelerle bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,75 artışla pozitif ayrışırken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,13, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,04 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,37 değer kaybetti.
Gelecek hafta pazartesi İngiltere’de sanayi üretimi, salı Almanya’da TÜFE ve Zew beklenti endeksi ile İngiltere’de işsizlik, çarşamba İngiltere’de TÜFE ve Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi ve perşembe ECB’nin faiz kararı takip edilecek. Cuma günü Almanya ve İngiltere’de piyasalar tatil nedeniyle kapalı olacak.
ASYA’DA JAPONYA NEGATİF AYRIŞTI
Asya tarafında, artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayıları pay piyasası fiyatlamalara yön veren temel faktör olmaya devam ediyor. Çin’de salgının başlangıcından bu yana vaka sayılarının rekor kırdığı haftada, salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin derinleşebileceğinden endişe ediliyor.
Çin’de hafta içinde açıklanan verilere göre, hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), şubatta bulunduğu 50,2 seviyelerinden martta 42’ye gerileyerek 2 yılın en hızlı daralmasını kaydetti.
Öte yandan, Japonya Merkez Bankası (BoJ) küresel bazda şahinleşen merkez bankalarından ayrışmaya devam ediyor. Ülkede zayıf yen ile ilgili endişeler nedeniyle bankanın temmuz ayında para politikasında ayarlama yapmasının muhtemel olduğu görüşleri ise güçlendi.
BoJ yönetim kurulu üyelerinden Asahi Noguchi, yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşmanın önemli zaman alacağını, bu nedenle ultra gevşek para politikasının sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Bu gelişmelerle, dolar/yen paritesi yükseliş eğilimini üst üste beşinci haftaya taşıyarak, haftayı yüzde 1,5 artışla 124,30 seviyesinden tamamladı.
Hafta içinde bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Japonya’da şubatta dış ticaret açığı 774,9 milyar yenle beklentileri aştı.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,46, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 0,94, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,76 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,42 değer kaybetti.
11 Nisan ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Çin’de ÜFE ve TÜFE, salı Japonya’da ÜFE ve çarşamba Çin’de dış ticaret dengesi verileri takip edilecek.