Son dönemlerde artan ev kiraları nedeniyle bazı ev sahiplerinin sizi çıkarmasına engel olacak bir yasa bulunuyor.
Vatandaşlar artık günlük artan ev fiyatlarından dolayı ne yapabileceğini bilemiyor. Evini değiştirmek isteyen bazı vatandaşlarda kaldığı evden daha uygun kira ödeyemeyeceğini biliyor. Bu yüzden kiracılar evinden çıkmak isteniyor, bazı ev sahipleri de kiracıları evinden çıkarıp daha yüksek fiyatlardan kiraya vermeye çalıyor. Fakat bu detayı birçok ev sahibi ve kiracı da bilmiyor. Kiracılar bu durumda 1 yıllık kira bedeli oranında ev sahibinden tazminat alabiliyor.
Ev sahipleri ile kiracılar için senelik kira artışları enflasyon oranları üzerinden hesaplanıyor. Ancak kimi zaman ev sahipleri bu oranın üzerinde artış yapmaya çalışıyor. Bunu kabul etmeyen kiracıda ev sahibinin baskısı altında evden çıkarılmaya zorlanabiliyor. Özellikle; kiracılara, klasik haline gelmiş “Oğlum gelecek evden çıkın” baskısı en sık rastlanan durumlar arasında yer alıyor.
Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı İbrahim Güllü ve İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Adnan Yeşiltaş merak edilenleri açıkladı ve kiracılara önemli uyarılarda bulundu.
Sabah Gazetesinde yer alan habere göre Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı İbrahim Güllü, Türkiye’de toplam 27 milyon hane olduğunu ve bunlardan 7 milyonunun kiracı olduğuna dikkat çekti.
İbrahim Güllü, kira artışlarını öne sürerek ev sahiplerinin fiyatları artırmak adına farklı gerekçeler öne sürdüğünü ve kiracılara psikolojik baskı uygulanmaya çalışıldığını ifade etti.
İbrahim Güllü kiracıların sahip oldukları haklar ile ilgili şunları sıraladı:
Kira süresinin bitmiş olması tahliye sebebi değil. Yani 1 yıllık konut kiralandığında yılın sonunda tahliye edileceği anlamı oluşmuyor. Kiracılara bir anda panik yapıp, ev sahiplerinin baskıları sonucu fahiş kira artışlarını kabullenme yoluna gitmemelerini öneriyoruz.
Ev sahibi ihtiyaç sebebi ile tahliye davası açılabilir. Ancak mahkeme nezdinde samimi olduğunun kanıtlanması gerekiyor. Tahliye davaları ortalama 1/1.5 sene sürüyor.
İlk 5 yıl içerisinde kira kontratlarındaki şartlarda artış sağlanabilir. 12 aylık TÜFE ortalaması burada üst sınır. Bu Mart ayı itibarıyla yapılabilecek artış yıllık yüzde 29.8, Eğer kira sözleşmesinde yüzde 15-20’lik dilim bulunmuş ise bu oran geçerlidir.
Kira kontratında yüzde 40/50’lik bir artış belirlenmiş olsa dahi kanun bir üst sınır koyduğu için yüzde 40/50’lik dilim değil, 29.8’lik dilim esas alınmak zorunda.
İlk 5 yıl için ev sahipleri kira tespit davası açamazlar. İlk 5 yıl bittikten sonra ev sahipleri emsal kiraları göstererek, kira tespit davası açabilirler. Kira tespit davası açıldığında eski kiracı olunması nedeniyle normal belirlenen kiranın üzerinden mahkeme tarafından hakkaniyet indirimi denilen bir oranda indirim sağlanabilir.
Kira süresi 10 yıl ve üzeri olduğunda, ev sahibi tahliye davası açma hakkına sahip. 10 yıllık süre bitmeden 3 ay önce, kiracıya ulaşacak şekilde bir ihtar ve bildirim yapılmak zorunda. Eğer, süre kaçırılırsa bir sonraki yıla kadar kira süresi uzamış olur.
Peki kiracı, ‘Oğlum gelecek’ baskısı ile evden zorla çıkarıldığında ve aksi durumu tespit ettiği halde hangi haklara sahip?
Bu konuda Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Avukat İbrahim Güllü şunları ifade etti:
“Ev sahibi ‘Benim Oğlum Gelecek’ diyerek, kiracıyı kendi rızası ile evden boşaltmaya ikna ettiği takdirde, herhangi bir tazminat hakkı bulunmuyor.”
“Ama ev sahibi dava açtı. ‘Benim ihtiyacım var, oğlum gelecek, kendim oturacağım…’ dava sonucunda da mahkeme tahliyeye karar verdiyse, boşaltılan konut 3 yıl boyunca eski kiracısının dışında herhangi bir kimseye kiraya verilemez. Eğer başka bir kiraya verilme işlemi gerçekleştiği tespit edilirse, eski kiracının 1 yıllık kira bedeli kadar tazminat isteme hakkı doğuyor.”