Subaşı, Zonguldak Valisi’ni Sağlıkçılara karşı tavrını Gündeme taşıdı

19

Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın Korona Virüsünün yayılmasında basına demeçler vererek sağlık çalışanlarını suçlamasını eleştirerek, İçişleri Bakanlığı’nın hakkında soruşturma açıp açmadığını sordu. Subaşı, ‘Sorumluluk makamındaki bürokratların böylesi açıklamaları kabul edilemez.’’ dedi.

 

TBMM Başkanlığı’na İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından cevaplandırılmak üzere Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’la ilgili hakkında soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Subaşı önergesinde şu görüşlere yer verdi:

 

Ülkemizde, Korona virüs (Covid-19) pandemisinin önlenmesi ve hastaların iyileştirilmesi amacıyla özveriyle, hayatlarını riske atarak, maddi kaygı gözetmeden, 36 saat nöbet tutan ve en önde mücadele verenler şüphesiz ki sağlık çalışanlarımızdır. Virüs aynı zamanda onların hastalarıyla, çalışma arkadaşları ve aileleriyle ilişkilerini de değiştirdi ve birçoğu krizin orta yerinde bütün bunların psikolojik ağırlığı altında ezilmemeye uğraşıyor.

Tüm zamanlarını maskeler, eldivenler, gözlükler, koruyucu elbiseler içerisinde geçiren sağlık çalışanlarımız savaş zamanlarındaki gibi yemek yemeye, kahve içmeye, mesai arkadaşlarıyla, aileleriyle sohbet etmeye imkân bulamıyor, yapılması gereken her şeyi hayatlarını ortaya koyarak gerçekleştirmeye çalışıyor.

Kendilerine moral ve motivasyon desteği sağlamak amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın talebiyle, 19, 20, 21 Mart tarihlerinde tüm ülkemizde, saat 21.00’de alkışlarla destek kampanyası başlatıldı ve uygulandı.

Ancak tüm bunlara rağmen birtakım bürokratlar, sorunların kaynağını sağlıkçılar olarak gösteren ve onları suçlayan açıklamalar yapmaktan çekinmiyor.

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, 2018 tarihinde Pusula dergisine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor; “Gerçi her milletin ve her meslek grubunun para kazanma hırsı ile dopdolu, paraya tapan mensupları vardır. Ama bu hiçbir millette ve hiçbir meslek grubunda bizim milletimizdeki doktorlar arasındaki yoğunlukta değildir. Çünkü doktorluk seçilirken bizde esas motivasyon, esas güdü kısa zamanda para kazanmak ve çok para kazanmak duygusudur. Bizde doktoru legal imkânlarla doyurmak nerdeyse imkânsızdır.”

…Üçüncü sakınca ise bu zeki doktorların tabiatıyla kendilerini herkesten üstün görmeleridir. Daha doğrusu onlar kendilerinden başkalarını adam yerine koymazlar. Yürüyen kalabalıkları yürüyen banknotla rolarak algıladıkları da olur.”

Bununla yetinmeyen Vali Bektaş, 17 Nisan tarihli basın açıklamasında 567 pozitif vakadan 137’sinin sağlıkçı olduğunu belirterek şunları söylüyor; “Her türlü tedbiri alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normal de sağlıkçılarımızın bize getirdiği yük olmasaydı bugün belki de geridönüşü konuşuyor olacaktık. Bu gerçekten zor oldu. Misafir hanede onları misafir ettik. Onlardan ücret almadık. Yemek ücreti de almadık. Ama orada kendi aralarında ki ilişkilerinde yeteri kadar dikkatli olmadıkları için hem kendilerini sıkıntıya sokuyorlar, hem bizi sıkıntıya soktular.”

Vali Bektaş’a göre, legal imkânlarla doyurulması imkânsız olan sağlıkçılar, kendilerine ücretsiz misafirhane, yemek ve imkânlar verilmesine rağmen, kendilerini koruyamayıp Korona virüsüne yakalanıyorlar.

Sorumluluk makamında olan Vali’nin, yetersiz maske, eldiven, koruyucu; yetersiz yemek imkanı gibi aksaklıkların sorumluluğunu sağlık çalışanlarını üzerine atarak, isimsiz kahramanlarımızı suçlaması, liyakatsizliğin, sorumsuzluğun ve yetersizliğin ilanıdır.

Şehit sayılmalarını istediğimiz, çocuklarını, ailelerini göremeden canı pahasına hizmet veren kahraman sağlıkçılarımıza madden ve manen, moral motivasyon desteği verilmesi gereken bu zamanda, Vali Bektaş’ın görevine devam etmesini Zonguldak’ta salgının daha da ilerlemesinin tek sebebi olacaktır.

Böyle sitalihsiz açıklamalar yapan bürokratların, sorumluluk makamında kalmaları Kabul edilemez.