Türkiye’de gıda güvenliği alarm veriyor: “Ekonomik kriz zehirlenme riskini artırdı”

3

Türkiye’de güvenli gıdaya ulaşmak günden güne zorlaşırken artan zehirlenme vakaları da endişelere neden oluyor. Vatandaşlar dışarıda gıdaları tüketmeye çekinirken, gıda güvenliği öncelikli tartışma konularından biri olmaya devam ediyor. Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Yönetim Kurulu üyesi Uğur Toprak, konuyla ilgili Egeli Gazete’ye değerlendirmelerde bulundu.

CEMRE YUVARLAK/EGELİ GAZETE- Türkiye’de güvenli gıdaya ulaşmak günden güne zorlaşırken artan zehirlenme vakaları da endişelere neden oluyor. Vatandaşlar dışarıda gıdaları tüketmeye çekinirken, gıda güvenliği öncelikli tartışma konularından biri olmaya devam ediyor. Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Yönetim Kurulu üyesi Uğur Toprak, konuyla ilgili Egeli Gazete’ye değerlendirmelerde bulundu.

Toprak, Türkiye’de gıda güvenliğinin alarm verdiğini ifade ederek, yetersiz denetim yapıldığını bunun da zehirlenmeleri arttırdığını ayrıca ekonomik krizin de bu noktada önemli bir rolü olduğunu ifade etti. Toprak, “Dışarıda tüketimde deniz ürünleri (midye dolma), mantar, kumpir, konserve ürünler ve tavuk bazlı sokak yiyeceklerine dikkat edilmesi gerekiyor. Aşırı tüketimden kaçınılmalı, sadece güvenilir yerlerden alınmalı. Sokak satıcılarının hijyenik olmayan ürünlerine eldivensiz hazırlanan, sıcak tutulmayan dikkat edilmeli, hijyen, bone, maske kullanımı, tazelik ve izin belgelerini kontrol edilmeli” diye konuştu.

EN BÜYÜK NEDEN DENETİM EKSİKLİĞİ
Artan gıda zehirlenmelerinin ortak ve sistematik nedenlerinin politik olduğunu aktaran Toprak, “Son dönemde artan gıda zehirlenmelerinin en büyük sistemsel nedeni denetim eksikliği olarak öne çıkıyor. Üretim koşulları kritik bir risk faktörü; özellikle kayıt dışı ve merdiven altı üretimler, hijyenik olmayan ortamlarda gerçekleşiyor ve bu, toksinlerin (ısıya dirençli deniz ürünleri toksinleri gibi) inaktive edilememesine yol açıyor. Tedarik zinciri sorunları (soğuk zincir kırılması, uygun depolama eksikliği) ise üretim ve denetimle iç içe; bunlar ekonomik baskılarla birleştiğinde örneğin enflasyon dönemlerinde kalitesiz hammadde kullanımı zehirlenmeleri tetikliyor. Genel olarak, denetim eksikliği en büyük risk, çünkü bu, üretim ve tedarik zincirindeki tüm zayıflıkları kapsıyor. Bu da ürün kalitesizliğini ve zehirlenme riskini doğrudan artırır.” diye konuştu.

DENETİM İÇİN YETERLİ GIDA MÜHENDİSİ BULUNMUYOR
Türkiye’de gıda üretim tesislerinin denetim sıklığının yeterli olmadığını hatta denetçi sayısının da yeterli olmadığını vurgulayan Toprak, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda kontrol görevlisi sayısı yeterli görünse de, bu personelin hepsinin aktif olarak denetime çıkmıyor. Denetimlerde yeterli miktarda gıda mühendisi bulunmadığı için denetimlerin etkinliği de düşük. Bu durum, zehirlenme vakalarının artmasına zemin hazırlıyor” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK KÖR NOKTA ŞEFFAFLIK EKSİKLİĞİ
Denetim sistemindeki en büyük kör noktayı şeffaflık eksikliği olarak belirten Toprak, “Denetim sistemindeki en büyük eksikliklerden biri denetimlerdeki şeffaflık eksikliği. Bunun yanı sıra Bakanlık bünyesinde gıda mühendisi başta olmak üzere yeterli sayıda gıda kontrol görevlisi bulunmaması da önemli” dedi.

BAKTERİYEL ZEHİRLENMELER SIK GÖRÜLÜYOR
Toprak, Türkiye’de en sık görülen gıda zehirlenmesi türlerini şöyle açıkladı:
“En sık görülen tür bakteriyel zehirlenmeler örneğin, Salmonella, Listeria monocytogenes. Toksin kaynaklı mantar, midye dolma toksinleri ve kimyasal pestisit kalıntıları zehirlenmeler de yaygın, ancak bakteriyel olanlar hijyen eksikliği nedeniyle daha sık görülüyor. Mikrobiyal yükün fazlalığı çocuk ve yaşlılarda ölümcül risk yaratıyor”

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN YİYECEKLERİ AÇIKLADI
Toprak, dışarıda dikkat edilmesi gereken besinleri şöyle sıraladı:
“Dışarıda tüketimde deniz ürünleri (midye dolma), mantar, kumpir, konserve ürünler ve tavuk bazlı sokak yiyeceklerine dikkat edilmesi gerekiyor. Aşırı tüketimden kaçınılmalı, sadece güvenilir yerlerden alınmalı. Sokak satıcılarının hijyenik olmayan ürünlerine eldivensiz hazırlanan, sıcak tutulmayan dikkat edilmeli, hijyen, bone, maske kullanımı, tazelik ve izin belgelerini kontrol edilmeli. Gıdaların uygun şartlarda muhafaza edilmemesi veya hazırlığının hijyenik şartlara uygun yapılmaması kaynaklı zehirlenmeler sıkça görülüyor”

EKONOMİK KRİZİN SONUCU
Ekonomik kriz, gıda üreticilerinin hijyen ve kalite standartlarını düşmesine neden olduğunu söyleyen Toprak, “Temel sebep bu olarak görülebilir. Gıda enflasyonunun yüksek olması ve halkın alım gücünün düşmesi, ekonomik krizin bir sonucu olarak hem tüketicinin ucuz ürüne yönelmesine hem de üreticinin artan maliyetler karşısında düşük fiyatlı, kalitesiz veya hileli (taklit/tağşiş) hammadde kullanma ihtimalini artırmaktadır. Bu da hijyen ve kalite standartlarının düşmesine yol açar” dedi.

TÜRKİYE’DE GIDA GÜVENLİĞİNDE ALARM VERİYOR

“Temel konularda gıda güvenliği ne yazık ki alarm veriyor” diyen Toprak, “Sonuç olarak, ekonomik baskı, yetersiz ve niteliksiz denetim ile kalifiye personel eksikliğinin birleşimi nedeniyle Türkiye’de gıda güvenliği konusunda ciddi bir risk tablosunun bulunduğu