Zamansız Bir Veda: Sibel Selçuk’un Ardından Kalan Işık ve O Nazik Söz

43

Hayat, bazen en güzel renklerini en beklenmedik anda, en sessizce çekip alır. Bugün, gönül dostu, zarif insan Sibel Selçuk Hanımefendi’nin aramızdan ayrılışının derin hüznünü yaşıyorum. Öyle bir hüzün ki; ne kadar yazılsa, ne kadar anlatılsa eksik kalır. İnanın, bu acı dilde değil, insanın ta yüreğinde hissediliyor.

Bizler, kendisiyle hayatın farklı köşelerinde, özellikle de düzenlediğimiz kampların sıcak atmosferinde ara sıra yollarımızın kesiştiği şanslı insanlardık. Bu kısacık karşılaşmalar bile, onun ne kadar özel bir ruha sahip olduğunu anlamak için yeterliydi.

Naifliğin ve Zarafetin Timsali

Sibel Hanım, kelimenin tam anlamıyla “naif” bir kadındı. Etrafına yaydığı enerji, her zaman kucaklayıcı, kibar ve pozitifti. Nezaketi, sadece konuşma tarzında değil, duruşunda, bakışında ve insanlara yaklaşımında gizliydi. O, aceleci dünyanın gürültüsünden uzak, adeta ince bir porselen gibi kırılgan ama bir o kadar da güçlü bir zarafete sahipti.

Bir Hemşirenin Samimi Sözü

Sibel Hanım’ın karakterini en iyi özetleyen, kalbime dokunan bir anı hiç unutmuyorum. Kendisi mesleğini büyük bir özveriyle yapan, hayat kurtarmaya adanmış değerli bir hemşireydi. Bir kamp döneminde, ekibime bir sunum yapması için ricada bulunduğumda, yüzünde o içten, güler yüzlü ifadeyle hiç tereddüt etmeden, “Tabii ki,” demişti.

Bu cevap, lafta kalan sıradan bir nezaket cümlesi değildi; bu, gerçekten gönülden verilmiş, hizmet etmeyi ve paylaşmayı seven bir insanın samimi sözüydü. O an, Sibel Hanım’ın mesleğinden gelen yardımseverlik ruhunu, insanlara olan yaklaşımında nasıl da doğal bir şekilde yansıttığını görmüştüm. Küçücük bir talepte bile gösterdiği o büyük özen ve gönüllülük, onun ne kadar değerli bir insan olduğunun sarsılmaz kanıtıdır.

Huzur İçinde Uyuyun

İşte bu yüzden, onun yokluğu sıradan bir kayıp değil, bir ışığın sönüşü gibi. Oysa bazı insanlar, fiziken aramızdan ayrılsalar bile, bıraktıkları iyi hisler ve güzel anılarla yaşamaya devam ederler. Sibel Hanım da kalplerimizde daima o naifliğiyle, o güler yüzüyle var olacak.

Bu zor zamanda ailesine, dostlarına ve onu tanıyan herkese sabır diliyorum. Hissettiğimiz bu derin hüzün, onun ne kadar çok sevildiğinin ve değer verildiğinin en büyük kanıtıdır.

Ruhu şad olsun. Mekânı cennet olsun. Değerli Sibel Selçuk Hanımefendi’yi, o eşsiz zarafeti ve bitmeyen nezaketiyle her zaman minnetle anacağız. Huzur içinde uyuyun…