BU YAZIYI OKUMAYINIZ

2
  • “İyi kötü diye bir şey yoktur. Sadece düşünce onu öyle yapar.” Shakespeare
  • “Sizin kendi hakkınızda ne düşündüğünüz, başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünden çok daha önemlidir.” Seneca

Eğer bu yazıyı okuduktan sonra yaşama ve ona anlam katan olaylara dair bakışınız hala değişmeyecekse, hayallerinizi gerçekleştirebileceğinize olan inancınızda tutkulu bir gelişme olmayacaksa lütfen okumayınız!  Okumayınız, çünkü değerli zamanınızı boşa harcamış olursunuz.  Ancak biliniz ki, bireyin geleceği, kendi hayallerinin gücü ve yapacağı tercihlerle şekillenir. Bunun için ihtiyacımız olan tek şey yaratıcı düşünme becerisidir. Biliyorum ki yaratıcı düşünme denildiği zaman akla sadece bilim ve sanat alanındaki uğraşlar gelir. Pek çoğumuz yaratıcı düşünmenin, kuduz aşısının bulunması, roman yazmak, motorlu taşıtların, telefonun, radyonun gibi teknolojik araçların icadını olarak anlarız. Bahse konu olan ürün ve eserlerin yaratıcı düşüncenin ispatı olduğuna itirazım elbette yok. Ancak yaratıcı düşünce ne süper zeki insanların, ne de mesleklerin kendine özgü bir özelliği ya da şartı değildir. Örneğin; ekonomik durumu kötü olmasına rağmen, çocuklarını en iyi okullarda okutmayı tasarlamak yaratıcı düşüncenin ta kendisidir. İnsanoğlunun yaşamdaki tercihleri tamamen kendisine aittir. Fakat bazen tasarladıkları istediği gibi sonuçlanmaz. Çünkü yaşam döngüsündeki her şey kendi kontrolünde değildir. Fakat mutlu olmayı amaç edinmişse, bunun için yapabileceği pek çok şey vardır. Birey vazgeçmediği takdir de amacına eninde sonunda ulaşır. Tutkuyla inananlar, bahaneler öne sürüp vazgeçmeyenler hedefe mutlak erişirler. Her hangi bir şeyden kesin olarak emin olabilmek demek inanmakla mümkündür. Bireyin düşünce kalitesi yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Her bireyin geleceği, düşünce yapısına ve inanç gücüne göre şekillenir. Kendisini nasıl ve nerede görüyorsa öyle davranır ve o şekilde yaşar. Böylelikle inandığı doğruları yaşamında var eder. Büyük düşünen insanlar büyük yaşarlar. Hem de başarmış olarak. Elde edilen başarı büyükse emin olunuz, gelirde, saygı da, arkadaşlıklarda, aşklarda büyük olur. Çevrenize bakın. Etrafınızı saran düşüncelerin ne kadar küçük olduğunu hemen fark edeceksiniz. Bütün yaşamlar üç aşağı beş yukarı bir örnek. Peki, neden böyle hiç merak ettiniz mi? Çünkü insan bulunduğu ortamda ki hâkim düşünceyi zamanla kanıksar. Yani çevreniz küçük düşünenlerle doluysa onlar gibi düşünür,  “Küçük Düşünenler Sokağında” kalırsınız. Hâlbuki belki de bir sokak ötesi “ Başaranlar Sokağı” dır.

Başarı birçok olumlu şeyi ifade eder. Maddi güç, refah, takdir edilme, liderlik, saygınlık, özgürlük, mutluluk ve doyum. Bunların hepsi başarıyla birlikte gelir. Kısacası başarı kazanmak demektir.

Başarabileceğine inanan insanlar başarıyı elde ederler. Başarı her zaman “yaparım” diyebilen insanların kapısını çalar. Bunun için ihtiyacımız olan tek şey inanmaktır. Düşüncelerinde şüphe ve kararsızlık olanlar asla başaramazlar. Bununla birlikte kendinden emin olanlar mutlaka daha ileriye giderler. Düşünceleri karışık insanların yaşamları da karışıktır.

Düşünceler ister olumlu isterse olumsuz olsun dikkat edilmesi gerekir. Çünkü her an gerçekleşebilirler. Akıl inanılan şeyi, yapmanın yollarını bulur. Gerçekleştirme isteği varsa, çözümde vardır. Büyük başarılar, “ben bu işi yaparım” diyenlerin olmuştur.

Kurulan dostluklar insanları tanımlamada yeterlidir. Tıpkı tencere kapak misali. Düşüncelerimizi etkileyen birincil güç içinde bulunduğumuz çevrenin tutumudur. Bu nedenle pozitif insanlarla arkadaşlık edilmelidir. Doğru düşünen gurubun içinde olmak her zaman kazandırır. Tavsiyelerde bulunanlara dikkat edin. İşin uzmanı olmayan kişilerden tavsiye almayın. Tavsiyeye ihtiyacınız varsa tercihinizi başarılı insanlardan yana kullanın. Onlara ulaşamayacağınızı düşünmeyin. Emin olun çok kolay ulaşırsınız. Çünkü başarılı insanlar en mütevazı olanlardır. Aynı zamanda yardıma her zaman açıktırlar. Kaliteli olmayı ilke edinenler, bunun karşılığını alırlar. Farklılığı yaratan iki şey vardır tutum ve davranışlar. Doğru tutum ve davranışlar sosyal çevrede etkili olmayı ve liderlikte öne çıkmayı sağlar. Kendinize güvenin, başarılı görün ve düşündüklerinizi eyleme dökün gerisi gelecektir. Kendinize güvenmek için birkaç ayrıntıya dikkat etmeniz başlangıç için yeterli olacaktır. Öncelikle katıldığınız her toplantıda kendinize en ön sırada yer tutun. Arka sıralarda oturmak isteğinin asıl neden kendinize olan güvensizliğin en belirgin göstergesidir. Karşınızdakilerle mutlaka göz teması kurun. İzin verin gözleriniz sizin için çalışsınlar. İletişim halinde olduğunuz birinin tam olarak gözlerinin içine odaklanın. Bu sadece kendimize güven vermekle kalmaz, aynı zamanda karşınızdakinin size güven duymasını da sağlar. Her zaman normal yürüyüş hızınızdan daha hızlı yürüyün. Çünkü sıradan insanların yürüyüşleri de sıradandır, adımları da. Yürüyüş kendine olan güvenin bir tür dışa yansımasıdır. Her ne olursa olsun düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin. Sustuğunuz sürece kendinize olan güveniniz gittikçe azalır. Hayallerinizi söylemekten çekinmeyelim. İnanın ki pek çok kimse sizin hayal ettiklerinizi aklına dahi getiremiyordur. Gülümseyin. Gülümsemek hayal gücü geniş, kendine güvenen korkusuz kimselerin özelliklerinden biridir. Gülümsemenin gücünü asla aklınızdan çıkarmayın.  Bahsettiklerim sizin için bir şey ifade etmiyorsa. Hayallerinizden ve ideallerinizden vazgeçmişseniz, bari yaşamdan vazgeçmeyiniz! Onu şansa bırakmayın. Çünkü insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük yaşamını şansa bırakmasıdır. İnanın şans diye bir şey yoktur. Şans sadece duruma önceden hazırlık yapmış olanlara, inanarak düşünenlere, arzulayanlara, hayallerinin gerçekleşmesi için hedeflediği amaç uğrunda tutkuyla mücadele edenlere güler. İşte o zaman dünyayı değiştirecek şeylere bile imza atabilirsiniz. Hayallerinizden sakın vazgeçmeyin. Çünkü dünyayı değiştirenler hayalperest olarak görülenler olmuştur.