İzmir’deki birçok sağlık tesisinde, işyeri tehlike sınıfına uygun yeterli iş güvenliği uzmanı bulunmuyor. Genel Sağlık İş Sendikası Başkanı Dr. Derya Uğur, ihmale tepki göstererek ‘‘Kolektif emek isteyen bir işin tek bir kişiye yıkılması nedeniyle iş güvenliği adeta hiçe sayılıyor’’ dedi.
İzmir’de işçi sağlığını ve güvenliğini sağlama iddiasıyla kurulan İzmir İl Koordinatörlüğü’nün görevini yeterli seviyede yerine getirmediği iddia edildi.
6331 sayılı yasa gereği tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre belirlenen sayıda işyeri hekimi ve güvenliği hizmeti zorunlu. Ancak bu pek çok yerde ihmal ediliyor. Bunun son örneğinin iş sağlığı ve güvenliği iddiasıyla kurulan İzmir İl Koordinatörlüğünde yaşandığını belirten Genel Sağlık İş Sendikası Başkanı Dr. Derya Uğur, “Kanunun açık hükümlerine rağmen, Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde ve İzmir’deki birçok sağlık tesisinde, tehlike sınıfına göre yasal olarak olması gereken, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ya hiç yoktur ya da görev yapması zorunlu sayıda değildir” dedi. Uğur, yasa gereği çok tehlikeli sınıftaki hastanelerde her 250 çalışana bir iş sağlığı güvenliği uzmanı, 750 çalışana bir işyeri hekimi istihdam etmesi gerektiğini anımsattı ve şöyle devam etti: ”Daha önce bu faaliyet Halk Sağlığı Çevre Birimi’nce sürdürülmüştür. İş sağlığı ve güvenliği alanını iyileştirme iddiasıyla kurulan bu koordinatörlük ise henüz yeterli belge ve bilgi dahi paylaşmamıştır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı, radyasyon ve laboratuvar bulunan tüm hastaneler çok tehlikeli sınıfında olduğundan A sınıfı iş güvenliği uzmanı, ADSM’ler için B sınıfı iş güvenliği uzmanı, il sağlık müdürlükleri için C sınıfı iş güvenliği uzmanı gerekmektedir. Fakat bu elzem ihtiyaç, halen giderilmemektedir.”
Uğur şöyle devam etti: “Liyakatsiz yöneticilerin keyfi uygulamalarıyla İSİG’te işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli yani hekim sekreteryasına ve sağlık taramalarına bakan sağlık çalışanından oluşan koordine bir çalışmayla mümkün olabileceği gerçeği görmezden gelinmektedir. Kolektif emekle ortaya koyulması şart olan iş sağlığı tahsisinin tek bir kişiye yıkılması ve bu kişinin sağlık alanında başka görevleri de bulunması nedeniyle, iş güvenliği hiçe sayılmaktadır.”
Dr. Derya Uğur, Sağlık Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:
• Bakanlık, kendi bünyesindeki uzmanlara 16 bin lira ek uzmanlık ücreti vermekten imtina ederken bazı noktalarda iş sağlığı güvenliği konusunda dışarıdan alım yaparak 100 bin lirayı bulan paralar ödemekte midir?
• Kaç iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi hem kanunen hem de fiilen gerektiği halde görevlendirilmemiştir?