Cumhurbaşkanlığı seçimi daha seçime üç yıl olmasına rağmen gündemden düşmüyor. Bu gündemin de ana maddesi Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olup olmadığı. Türkiye’de cumhurbaşkanı olabilmek için üniversite diploması anayasaya göre şart. Durum böyle olduğu için gelecek seçimin en güçlü iki adayından biri olan İmamoğlu hakkında sahte diploma tartışmaları alevlendiriliyor.
Bir taraf İmamoğlu’nun diplomasını soruştururken diğer taraf ise Erdoğan’ın zaten hiçbir zaman diploması olmadığını ve cumhurbaşkanlığı koltuğunu uzun yıllardır hukuksuz bir şekilde gasbettiğini söylüyor. İşin kötü yanı bu tartışmaya sosyalistler de benzer şekilde dahil oluyor.
Erdoğan’ın veya İmamoğlu’nun diploması var mı, yok mu sorusunda önemli olan, diplomanın olup olmadığı değil, bu konuda gerçeğin emekçi halktan saklanıp saklanmadığı, sahtekarlık yapılıp yapılmadığıdır. Burjuvazinin kendi kavgası bizi ilgilendirmiyor, bu kavgada emekçi halkın tutacağı bir taraf yoktur. Biz meseleye burjuvazinin kavgasının ekseninde değil, işçi sınıfının gözünden bakıyoruz. Bugün burjuva sınıfından olup da üniversite eğitimi almayan yoktur. Fakat ilk gençliğinden itibaren fabrikalarda, tarlalarda, dükkanlarda çalışıp çabalamış milyonlarca işçi ve emekçi için aynı şey söylenemez. Fabrikasını örgütleyip patronlara diz çöktüren; toplu sözleşme masasında patronların türlü argümanlarına, akıl oyunlarına cevap veren; sendikasını, konfederasyonunu patron örgütleri karşısında dimdik ayakta tutan bir işçi önderinin cumhurbaşkanlığına ehliyeti neden olmasın? Bu kabiliyeti bir insana hangi üniversite kürsüsü verebilir?
Cumhurbaşkanlığı için üniversite diploması şartı açık açık işçi sınıfının önderleri cumhurbaşkanlığına aday olamasın, emekçi halkı arkasında toplayamasın diye anayasaya burjuvazinin koyduğu bir maddedir.
Tartışılması gereken kimin diplomasının olmadığı değil, neden diploması olmayanın cumhurbaşkanı olamadığıdır. Diplomasız cumhurbaşkanı bal gibi olur. Hele bir de işçi sınıfının önderlerinden ise bu cumhurbaşkanına burjuvazi bile hayret eder.
