HayatPark’ta ‘Zafer’in 100. yıl coşkusu

18

Konyaaltı Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yılı dolayısı ile HayatPark’ta bir dizi etkinlik düzenlerken, Belediye Başkanı Semih Esen, “30 Ağustos bizler için ‘Zafer’ kelimesine sığdırılmış büyük bir destandır, bir halkın uyanışıdır” dedi.

Konyaaltı Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yılı kutlamalarını HayatPark’ta gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde çocuklara yönelik başlayan etkinlikler, saat 13.00’te düzenlenen kortej ile devam etti. Korteje, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, CHP Antalya eski milletvekillerinden Tuncay Ercenk’in yanı sıra çocuklar ve aileleri katıldı. Renkli korteje maskotlar, dans grupları da katıldı. Türk bayraklarıyla devam eden kortej, minikler için kurulan oyun alanında sona erdi.

ZAFER NASIL FİLİZLENDİ

100 yıllık zaferi 1922’den itibaren almamak gerektiğini belirten Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “30 Ağustos Zaferi’ni Anadolu’da aydınlanma hareketinin başladığı andan itibaren yorumlamak lazım. Anadolu’da bilimin, aklın egemen olması gerektiğini, bireyin özgür olması gerektiğini söyleyen düşüncenin filizlenmeye başladığı ve bunu ezmek için emperyalistlerin onların tepesine çöktüğü bir dönemde o filizlerin, o emperyalist ejderhayı nasıl yendiğini görmek lazım” şeklinde konuştu.

‘ZAFER’İ BÜTÜN OLARAK ANLAMALIYIZ

Zafere giden yolun 1919’da başladığını belirten Esen, alandaki zaferin, büyük diplomasi zaferleri ile taçlandığını ifade etti. Kurtuluş mücadelesini bir bütün olarak anlamak gerektiğini söyleyen Esen, Anadolu’daki özgürlük ve çağdaşlaşma hareketinin ihtiyaçtan doğduğunu dile getirdi. Anadolu’da başlayan aydınlanma hareketinin bugün hala devam ettiğini belirten Esen, “Anadolu özgürleştikten sonra yurttaşlar ve bireyler özgürleştikten sonra ülkede neler oldu, bunları iyi anlamak lazım. Anadolu emperyalizmden kurtulduktan sonra öyle bir kalkınma hamlesi oldu ki yüzde 20-25’leri bulan bir büyüme elde edildi. Bu büyüme yıllar boyunca sürdü. Bugün sata sata bitiremedikleri tüm fabrikalar o dönemde kuruldu. Yani aslında bu mücadele sadece e sadece milliyetçi duyguları okşamak için yaşanan bir ‘Zafer’ ve mücadele değildi. Bu kutlamalar da sadece o kutlamalar değildir. Biz hala bugün Anadolu’nun özgür ve bağımsız olması gerektiğini, insanların kendi bireysel özgürlük alanlarına giren konulara siyasetin, devletin girmemesi gerektiğini savunan kişileriz” diye konuştu.

BİZ ÇOCUKLARIMIZA GÜVENİYORUZ

Bir toplumun başarıya ulaşması için birbiri ile barışık, bağımsız ve özgür düşünceler ile hareket edebilmesi gerektiğini vurgulayan Esen, “Deyim yerindeyse, ‘parantez arasına son vermek için mücadele eden’ kişileriz” dedi. İnsanların özgürlük alanına müdahale etmeden, günlük yaşantısına siyaseti bir set olarak çekmeden yaşamalarına izin verilmesi gerektiğini dile getiren Esen, şöyle konuştu:

“İnsanlar birer birey olarak kendi özgürlük alanlarında başkalarına hiçbir şekilde müdahale etmeden özgürce mutlu yaşasınlar ve üretsinler. Üretilen de adaletli bölüşülsün. Bizim davamız bu davadır. Bizim davamızın simgeleri de bunun geçmişteki örnekleri ve mihenk taşları da 23 Nisan’dır, 29 Ekim’dir, 30 Ağustos’tur ve 19 Mayıs’tır. Hiç vazgeçmedik ve hiç vazgeçmeyeceğiz. Anadolu mutlu insanların yurdu olacak. Bu topraklar bunu hak ediyor. Bu mücadele için buradayız. Çocuklarımıza da bu ruhu aşılamak istiyoruz. O yüzden tüm kutlamalarımızda dikkat ederseniz, çocuklar ve gençler özellikle en öndedir. Onların, bizim mücadelemizi alıp çok daha yükseğe taşıyacaklarına inanıyorum. Biz görür müyüz, görmez miyiz bilmiyorum ama çocuklarımızın, Anadolu’yu dünyanın en üretken, en mutlu insanların yaşadığı bir yer yapacaklarına eminim. Onlara güvenimiz tam” şeklinde konuştu.