ANODEM bu kez yerel yönetimlerdeki ‘sakat’ işleyişi masaya yatırdı

20

Meclis Üyeliği

nedir, ne değildir?

ANODEM bu ayki toplantısında yerel yönetimlerdeki işleyişi ele aldı. Belediye Meclis Üyeliği’nin sorgulandığı toplantıda, aslında başkandan bağımsız bir karar organı olan meclislerin bu anlamda görevini yerine getiremediği vurgulandı.

Kısa adı ANODEM olan Antalya Ortak Düşün Meclisi’nin mayıs ayı toplantısının konusu, Belediye Meclis Üyeliği-Yetki ve Sorumlulukları’ydı. Toplantının konuşmacıları ise Elmalı eski Belediye Başkanı ve Türkiye Belediye Başkanları Birliği’nin Antalya Kurucu Temsilcisi Av. Ümit Öztekin, Konyaaltı ve Büyükşehir eski meclis üyelerinden Yaşar Tabur, Konyaaltı eski meclis üyelerinden Halil Zengin ile Muratpaşa eski meclis üyesi ve halen Kepez Belediyesi’nde Gelecek Partisi adına meclis üyeliği görevini yürüten Eşref Ural’dı. Moderatörlüğünü Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanı Doç. Dr. Önder Bilgin’in yaptığı toplantının açılışında konuşan Eşref Ural, yerel yönetimlerdeki işleyişle ilgili toplumda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu ifade etti. Ural, “Halen görev yapan bir çok meclis üyesinin bile görev ve sorumlulukları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını biliyoruz” diyerek bu toplantının önemli bir eksikliği gidereceğine inandığını söyledi.

ÖZTEKİN: BAŞKANLARIN YETKİSİ ÇOK

Daha sonra söz alan Avukat Ümit Öztekin konuşmasında önce, yakın zamanda kurulan Türkiye Belediye Başkanları Birliği hakkında bilgi verdi. Antalya’da geçmişte belediye başkanlığı yapmış ve halen bu görevi sürdüren yaklaşık 900 insan olduğunu belirten Öztekin, “Şimdi tüm bu başkanlarımızla iletişime geçerek birliğimize üye yapıyoruz. Birliğimiz tıpkı şuan içinde bulunduğumuz ANODEM gibi partiler üstü. Bunu önemsiyoruz çünkü siyaseti bir taraf gibi görmemek lazım. İyiler ve kötüler var. Maalesef iyiler örgütlenemezken kötüler çok kolay örgütlenebiliyor ve partileri de çok kola bir şekilde ele geçirebiliyorlar” dedi. Öztekin, belediye meclis üyeliği nedir, ne değildir ? sorusuna yanıtlarken de, “Eski bir belediye başkanı olarak öncelikle şunu belirtmeliyim ki,  kanunlar belediye başkanlarına olağanüstü yetkiler vermiş. Bir belediye başkanı meclisi tamamen muhalif olsa bile hizmetlerin yüzde 90’ını yürütebilir. Meclisler de başkandan bağımsız karar organlarıdır. Ancak meclisler sadece büyük konularda yetkilidir. Rutin hizmetlerin yürütülmesinde başkan yetkilidir.  İşleyişin sağlıklı olması açısından aslında bu durum dengelenmelidir” diye konuştu.

TABUR: HERŞEYİN BAŞI BAŞKAN

Konyaaltı ve Büyükşehir Meclisi eski üyelerinden Yaşar Tabur da, görev yaptığı dönemden örneklerle meclis üyeliğinin işleyişini anlattı.  Meclis üyeliği yaptığı dönemde kendisini en fazla rahatsız eden şeyin grup kararları olduğunu vurgulayan Tabur, “Grup toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda bir çok maddenin tartışılmadan meclisten geçmesi beni hep rahatsız etmiştir. Her konuda grup kararı alınmamalı. Bu yüzden meclislerin verimli çalıştıklarını düşünmüyorum. Ayrıca bir başka garabet de, meclis başkanlıklarını belediye başkanlarının yapmasıdır. Mesela ATSO’da, ATB’de TBMM’de ve buna benzer bir çok yerde meclis başkanları ayrı ike belediyelerde belediye başkanı meclisin de, herşeyin de başkanıdır” ifadelerini kullandı. Konyaaltı eski meclis üyesi Halil Zengin de konuşmasında benzer örneklerle grup kararlarını eleştirdi. Zengin, “Meclis üyelerinin yüzde 70-80’i görevinin ne olduğunu bilmiyor. Maalesef takım tutar gibi siyaset yapıyoruz. Düzelir mi? Benim umudum yok” dedi.

‘ÖNEMİNİ İSPATLAYAMAMIŞ BİR ORGAN’

Halen kepez belediye Meclisi’nde Gelecek Partisi’nin meclisteki tek temsilcisi olan Muratpaşa eski meclis üyesi Eşref Ural ise belediye meclislerinin kanunda çok iyi teorize edildiğini ancak uygulamada aynı başarının yakalanamadığını kaydetti. Belediye meclislerini belediye başkanlarının bizzat oluşturduğunu vurgulayan Ural şöyle devam etti: ^”Yani başkan, kendisini denetleyecek mekanizmayı bizzat kendisi oluşturuyor. Meclis üyeleri asli görevini yapmak yerine başkanla iyi geçinme, başkanla ters düşmeme çabası içine giriyor. Bu aslında belediye başkanlarına da yaramıyor çünkü başkanların kendisini geliştirmesini engelliyor. Meclis üyeliği ne yazık ki ülkemizde anlamını, önemini tam olarak ispatlayamamış bir organ olarak duruyor.”